Bu Blogda Ara

PINK PORTUGAL







Siz buraya kendiniz gelip görmezseniz, seçtiğiniz numunelerin gerçeğine onay vermezseniz, yanlış bir iş yapıp sizi üzersek, gözüme uyku girmez dedi Nizamettin Bey... TAŞÇA nın sahibi.
Dün sabah uyandım ve koşa koşa, daha önce de yazdığımız taşçımıza gittim... İlk kez bir taş atölyesine gitmenin verdiği heyecan/merak karışık duygularla oraya vardığımda, tüm ekip beni sokağın ortasında bekliyordu...Doğru düzgün park bile edemedim, halbuki güzel park ederim.
İçeri girdiğimde, herkes bana, sadece bana bakıyordu. Anladım ki, en az onlarda benim kadar heyecanlılar.
Doğal taş konusunda pek bir bilgim olmamasına rağmen, o kadar güzel taşlar seçmişim ki, meğer bu taşların pek bir alıcısı yokmuş ve üzülüyorlarmış...Çünkü herkes, standart taşlar seçiyormuş, her işte olduğu gibi, standart işler yapınca da bir süre sonra o işin keyfi, heyecanı kaçıyor tabi.


Atölyede benim beğendiğim taşların koca koca plakalarını askıya çamaşır serer gibi asmışlardı, aslına bakarsanız biraz hüzünlü bir sahneydi, kurbanlık koyunlar gibiydi hepsi...sen yıllarca bir ocakta yerin bin kat altında uyu, sonra seni evinden zorla kazıyarak çıkarsınlar ve getirip bir ipe dizsinler... Ben biraz duygusal yaklaşınca işin boyutu buralara vardı tabi, neden böyle düşündüm bilemiyorum, ama tam olarak hissettiklerim buydu. Hüzünlendim biraz. Ama sonra geçti, çünkü onlara senelerce güzel bakacak, değerini bilecek biriyle olacaklarını düşününce, gülümse yeniden başladı. 
Sıcacık ve taze demlenmiş bir çay geldi elime, 3 saniye içerisinde...Şekerleri , kaşığı ve tabağı geri verdikten sonra, önce çayı kokladım, her zaman yaptığım gibi, güzeldi. Atölye şefi, siz de benim gibi şekersiz seviyorsunuz derken, Nizamettin bey in kara gözleri, hadi işimize bakalım der gibi sohbeti deldi geçti. Taş gibi sert bir yapısı var, ama bir o kadar da doğal, samimi.


Taşlar o kadar güzel ki, hepsinin ayrı bir hissi var, kimi deri gibi, dokununca elinize ara ara katları geliyor, kimi ipek gibi, kimi kadife gibi, kimi de çok kabarık...
benim en sevidiğim pink portugal olan...keşke burada çalışabilseydim, o kadar sevdim, o kadar sevdim işte...

1 yorum: